Derneğimizin 23 Nisan 2025 Silivri Depremi Açıklaması

Merkez üssü Marmara Denizi’nin Silivri açıklarında 26 Eylül 2019 2023 tarihinde meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremden yaklaşık 6 yıl sonra 23 Nisan 2025 tarihinde orta büyüklükte yeni bir deprem meydana gelmiştir. Deprem yaklaşık 13 saniye sürmüş ve moment magnitud (Mw) cinsinden büyüklüğünü Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 6,2, Kandilli Rasathanesi tarafından 6,1 olarak açıklanmıştır. Yer kabuğunun yaklaşık 13 km altında sığ olarak gerçekleşen depremin ardından onlarca artçı deprem meydana gelmiştir. Kocaeli ve Düzce Depremlerinin 26.yılına girerken bölgede deprem yeniden kendini hissettirmiş ve Marmara Bölgesini test etmiştir. Kandilli’ dan elde edilen verilere göre depremin gerçekleştiği noktaya en yakın yerleşim yeri yaklaşık 27 km uzaklıktaki Silivri olmuş, İstanbul’un yanı sıra Marmara bölgesi ve çevresinde yoğun olarak hissedilen depremde ilk belirlemelerde 236 vatandaşımız yaralanmış, binlerce binada hafif hasarlar meydana gelmiştir.Depremde can kaybının yaşanmamış olması ve hafif hasarlarla atlatılmış olması memnuniyet vericidir.

Kocaeli ve Düzce Depremlerinin 26. yılına girerken bölgede deprem yeniden kendisini hatırlatmış, Marmara Bölgesi’ne uyarı niteliği taşıyan bir uyarı yapmıştır. İleride bu bölgede meydana gelmesi muhtemel daha büyük bir depremin 2019’dan sonra orta ölçekte bir başka deneme niteliğinde olan bu depremden çıkarılacak önemli dersler bulunmaktadır. Hali hazırda var olan bilimsel yöntem ve verilerle bu depremin bölgede meydana gelecek daha büyük bir depremin habercisi olduğu konusunda kesin bir bilgi sunmak mümkün değildir. Bu durum, jeolojik ve tektonik açıdan sismik aktivitenin yüksek olduğu yıkıcı depremler yaşayabileceğimiz tüm bölgeler için geçerlidir. Medyada bu duruma yönelik olarak yapılan, bilimsel veri ve yöntem altyapısına dayanmayan açıklamalar halkın yanlış bilgilenmesine neden olmakta ve deprem bilinci yerine, korku psikolojisi yaratılmaktadır. Derneğimiz olarak medyanın sahip olduğu gücü etkili biçimde halkımızı bilinçlendirmek yönünde kullanması gerektiğini de vurgulamak isteriz. Deprem mühendisliğinin temel amacının bir sonraki depremin tarih, yer ve büyüklük kestirimi olmadığını, bilimsel olarak bunun zaten mümkün olmadığını ifade ediyoruz. Deprem mühendisliğinin temel hedeflerinin, bilimsel ve teknik yaklaşımlar ile olası deprem hasarlarının en aza indirilmesi ve uzun vadede büyük depremlerde de can kaybı olmaması yönünde ilerleme sağlamak olduğunu önemle vurgulamak istiyoruz.

Ülkemiz olarak geçmişte yaşanan bu tür acı tecrübeleri yeniden yaşamamak için yerine getirmemiz gereken çok sayıda ödev bulunmaktadır. Mevzuat, kurumlaşma politikaları, toplumsal olarak afetlerle baş edebilme ve afetlere karşı yeni teknolojilerin uygulanması alanlarında yapılacak çok işimiz vardır. Bir kısmı başlatılmış olan bu ödevlerin hız kesmeden devam ettirilmesi, ülkemizi afetlere karşı daha dirençli hale getirecektir. Her zaman büyük depremleri yaşayabileceğimiz gerçeğinden hareketle, her afetten sonra yara sarma anlayışı yerine, bilimin ve tekniğin yardımıyla yerine getirilecek olan asli görev ve sorumlulukların deprem yaşanmadan önce alınacak önlemlerde saklı olduğu unutulmamalıdır.

Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği olarak, ülkemizde deprem güvenliği sağlamaya yönelik tüm çalışmalarda ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu belirtiyor, bu tür felaket tecrübelerinin ülkemizde ve dünyada tekrar yaşanmamasını temenni ediyor, Marmara ve İstanbul özelinde tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.

 

Saygılarımızla,
TDMD Yönetim Kurulu